“Ah, size eşlik etmeyi çok isterdim çocuklar, tam şimdi, günün bu saatinde; hem akrep ve yelkovan gün batımını müjdelerken, ne çok isterdim bir bilseniz... Bir kahve daha, dumanı üstünde... Caddeden geçen insanların telaşı, geleceğin korkunç gölgesinden uzakta... Hem de bugünde kalarak, hiçbir şey düşünmeden, ne çok isterdim ama yapamam, dışarı çıkamam, çok üzgünüm.” Belki yakın bir gelecekte... Belki de çok yakın... Ânın bir yansıması diyebileceğimiz sanal bir gelecek kurulsaydı; bu sanal gelec ...